“Gwada negatif” ismi verilen bu yeni sistem, bugüne kadar tanımlanmış 47 kan kümesi sistemine ek olarak 48. sistem olarak milletlerarası seviyede tanındı. Açıklama, Memleketler arası Kan Transfüzyonu Derneği (ISBT) tarafından Haziran ayında İtalya’nın Milano kentinde yapılan toplantıyla resmileştirildi.
15 YILLIK BİR BİLMECE SONUÇLANDI
İlk olarak 2011 yılında Paris’te yaşayan 54 yaşındaki bir bayanın ameliyat öncesi yapılan rutin testlerinde alışılmadık bir antikor tespit edildi. Lakin o periyottaki teknolojik imkânlar, daha fazla araştırma yapılmasına müsaade vermedi.
Aradan geçen yılların akabinde 2019’da yüksek kapasiteli DNA dizileme teknolojileri sayesinde bilim insanları bu gizemli antikorun kaynağını belirlemeyi başardı.
DÜNYADA EŞİ GİBİSİ YOK
EFS’de misyonlu tıbbi biyolog Thierry Peyrard, bayanın annesi ve babasından bu az genetik mutasyonu miras aldığını belirtti. “Kendisiyle yalnızca kendisi uyumlu. Dünyada diğer kimse bu kan kümesine sahip değil,” diyen Peyrard, bayanın şu anda bilinen tek taşıyıcı olduğunu vurguladı.
“GWADA NEGATİF” NE MANAYA GELİYOR? NEDEN DEĞERLİ?
Yeni kan kümesine verilen “Gwada negatif” ismi, bayanın kökeni olan Karayipler’deki Guadeloupe adasına (yerel ismiyle Gwada) gönderme yapıyor. Peyrard, bu ismin “tüm lisanlarda kulağa beğenilen gelmesi” nedeniyle bilim insanları ortasında çabucak benimsendiğini belirtti.
Yeni kan kümelerinin keşfi, bilhassa ender kan kümelerine sahip hastalar için hayati ehemmiyet taşıyor. EFS açıklamasında, “Yeni kan kümelerinin keşfi, ender kan tiplerine sahip hastalara daha uygun ve inançlı bir sıhhat hizmeti sunulmasını sağlar,” denildi.
1900’lü yılların başında ABO sistemi ile başlayan çağdaş kan kümesi sınıflandırmaları, son yıllarda DNA teknolojilerinin ilerlemesiyle sürat kazanmış durumda. Bilim insanları artık, Gwada negatif kan kümesine sahip öbür bireyler olup olmadığını araştırıyor.
