Roma İmparatorluğu nasıl yok oldu? Yeni araştırma kesin ispatları ortaya çıkardı
MS 540 yılı civarında başlayan ve 200-300 yıl süren Küçük Buzul Çağı, üç büyük volkanik patlamanın atmosfere yaydığı kül bulutlarıyla tetiklendi. Sıcaklıkların 1,8-3,6°F (1-2°C) düşmesi, ziraî üretimde önemli azalmaya yol açtı.
Dr. Thomas Gernon liderliğindeki grup, İzlanda’nın kuzeybatı kıyılarında bulunan olağandışı kaya oluşumlarını inceledi. Zirkonyum kristallerinin tahlili, bu kayaların Grönland’dan gelen buzdağları tarafından taşındığını gösterdi. Bu bulgu, buzul hareketlerinin evvelki varsayımlardan daha ağır olduğunu kanıtladı.
Daily Mail’ın haberine nazaran, bilim insanları, Roma İmparatorluğu’nun son periyodunda iklim değişikliğinin neden olduğu toplumsal tesirlerin çarpıcı boyutlara ulaştığını belirtti. Araştırmacılar, Jüstinyen Veba Salgını (MS 541) üzere kitlesel ölümlere yol açan hastalıkların, aslında zayıflamış olan imparatorluğun dayanma gücünü güzelce azalttığını söz etti.
İmparatorluğun bütün bölgelerinde görülen besin fiyatlarındaki artış ve göç hareketleri, Roma’daki siyasi istikrarsızlığı derinleştirdi. Bilim insanları, Roma’da yüzyıllar boyunca biriken problemlerin iklim kriziyle baş edilemez bir boyuta ulaştığını öne sürdü.
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KRİTİK ROL OYNADI’
Gernon ve grubu, Küçük Buzul Çağı’nın tek başına imparatorluğun çöküşüne neden olmadığını, lakin mevcut siyasi ve ekonomik krizleri şiddetlendirdiğini vurguladı. Gernon, “İklim değişikliği, tarihî dönüşümlerde daha evvel düşünülenden çok daha kritik bir rol oynadı” değerlendirmesini yaptı.
Queen’s Üniversitesi’nden Dr. Christopher Spencer, çalışmaya ait, “Zirkonyum kristalleri bize iklim tarihinin ayrıntılarını sunan vakit kapsülleri gibi” diye konuştu.
Geology mecmuasında yayımlanan çalışma, buzul hareketlerinin daha evvel bilinmeyen boyutlarını ortaya çıkardı. Araştırmacılar, geçmişte yaşanan iklim değişikliklerinde görülen toplumsal tesirlerin, günümüz iklim krizine ışık tutabilecek datalar sunduğunu kaydetti.
Bilim insanları, çalışmadaki bulguların, antik uygarlıkların çöküş nedenlerini anlamak için disiplinlerarası araştırmaların değerini bir kere daha gözler önüne serdiğine dikkat çekti.
