İSRAİL saldırıları nedeniyle hudut kapılarından Türkiye’ye giriş yapan İranlılar, savaşın dehşetini anlatıyor. AFP muhabirine konuşan 27 yaşındaki Lida Pourmomen, bombardımanı, “Sanki gökyüzü yarılıp açıldı sandım” kelamlarıyla anlatırken, Mehran Ataei ise çatışmaların birinci iki gününde insanların çok önemsemediğini ve kısa müddette biteceğini düşündüklerini lakin daha sonra panik başladığını anlattı. İran’dan kaçanlar bombardımanın yanı sıra kısıtlı internet erişimi, hacklenmeler nedeniyle bankalardan para çekimlerinde yaşanan meseleler ve besine erişimdeki problemlerine da dikkat çekti.
‘ÇOK STRESLİYDİ’
Saldırıya Tahran’da yakalanan Mehran Ataei, “İlk iki gün beşerler bitecek diye bekledi. Fakat tansiyon tırmandı ve beşerler nitekim paniklemeye başladı” diye anlattı. İran asıllı Fransız vatandaşı olan Ataei (58), Kapıköy hudut kapısında yaptığı açıklamada Paris’te yaşadığını ve beşinci günde İran’dan kaçtığını söyledi. Ataei’nin 27 yaşındaki kızı Lida Pourmomen da “Çok gerilimliydi zira birlikte ayrılmadık ve salı gecesi Tahran’da yaşanan en berbat geceydi. Annem gittikten sonra gözyüzü yarılıp açıldı sandım. Onu bir daha göremeyeceğimi düşündüm” dedi.
İNTERNET SIKINTILI
Fransız Büyükelçiliği’nin vatandaşlarına e-posta iletisi yolladığını, lakin internette zahmet yaşandığını söyleyen Pourmomen muhtemelen bu iletinin birçok şahsa ulaşmadığını söyledi. İstanbul üzerinden Paris’e uçmaya hazırlandıklarını söyleyen genç bayan, “Tahran’dan ayrılmaya karar vermeseydik, kim bilir ne olurdu” diye konuştu. Avustralya’da yaşayan 50 yaşındaki İranlı eczacı da “İlk günlerde birkaç bombaydı, sonra çok makus oldu. Beşerler nitekim panikte. Dün internet kesildi, beşerler para çekemesin diye iki büyük banka hacklendi. Ayrıyeten kâfi besin da yok” dedi. Halkın ülkenin kuzeyine hakikat yönlendiğini anlatan İranlı bayan, “Daha evvel savaş yaşamıştık, bu dehşetli zira öngöremiyorsunuz ve çok acımasız. Vatandaşın rejim değişikliği yapmasını bekliyorlar, fakat yapamazlar. Çok panikteler ve korkuyorlar, rejim çok acımasız” dedi. Londra’ya dönmeye çalışan İsmail Rabie (69) ise her şeyin ABD ve Avrupa’nın elinde olduğunu söyleyerek “Değişim isterlerse olur, istemezlerse olmaz” diye görüşünü aktardı.
‘SANKİ BİR FÜZE BENİ TAKİP EDİYOR’
İnternet ve telefon şebekelerinde yaşanan kesilmeler, İran bankalarına yönelik siber akınların yarattığı problemler ve kaos, İsrail bombardımanına eşlik eden problemlerin başında geliyor. CNN’e konuşan İranlılar endişenin günlük hayata sirayet ettiğini söylüyor. 27 yaşında zarurî askerlik vazifesini yapan bir genç, “Sanki bir füze beni daima takip ediyor. Kerec’e gidiyorum orası bombalanıyor, Tahran’a geliyorum bu kez Tahran’ı bombalıyorlar” kelamlarıyla İranlı askerlerin de yaşadığı psikolojiyi aktarıyor. İsmini paylaşmayan genç asker, başkentte telefon kullanılmasının askerlere yasaklandığını, haberleri bile takip edemediklerini anlatıyor.
