Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisinin üye ülkelere sunduğu kapsamlı ve bâtın bir raporda, İran’ın uranyum zenginleştirme stokunu neredeyse silah düzeyine kadar arttırdığı vurgulanırken Tahran’ın hemen rotasını değiştirmesi ve kurumun soruşturmasına uyması daveti yapıldı. Ajans, İran’ın iş birliğini “tatmin edici düzeyin altında” kaldığını da söz etti.
URANYUM STOĞU ARTTI
Raporda, üç farklı noktada kapalı olarak yürütülen faaliyetler kapsamında 17 Mayıs prestijiyle İran’ın yüzde 60’a kadar zenginleştirilmiş 408.6 kilogram uranyum biriktirdiği bilgisi yer alıyor. Bu sayı ajansın şubat ayındaki son raporunda 274.8 kilogram olarak belirtilmişti. Atom bombası üretimi için uranyum zenginleştirme oranının en az 85’e çıkarılması gerekiyor. Raporda UAEA Başkanı Rafael Grossi’nin “İran, bu seviyede zenginleştirme yapan nükleer silah sahibi olmayan tek ülke” sözünü kullandığı aktarıldı.
İSRAİL’DEN SERT YANIT
Yahudiler için dini bir gün olmasından kaynaklı cumartesi günleri çoklukla açıklama yapmayan İsrail Başbakanlık ofisi, dün yayınladığı yazılı metinde UAEA’nın raporunun İran’ın nükleer programının barışçıl olmadığını gösterdiğini ve Tahran’ın nükleer silah planlarını tamamlama konusunda kararlı olduğunun delili olduğunu tez etti. Açıklamada, “Bu seviyede bir zenginleştirme faaliyeti, sadece nükleer silah geliştirmeye çalışan ülkelerde görülür ve hiçbir formda sivil bir münasebeti yoktur” denildi. Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin ise dün yaptığı açıklamada nükleer silah peşinde olmadıklarını yineleyerek “Bu mevzuda karşı tarafla (ABD ile) tıpkı görüşteyiz” demesi dikkat çekti.
MÜZAKERELER SEKTEYE UĞRAR MI
Raporun ABD ile İran ortasında nükleer müzakerelerin sonuçlanmasının beklendiği hassas bir vakitte açıklanması dikkati çekti. Rapor medyaya sızmadan Beyaz Saray’daki toplantıda ABD ile İran ortasında Tahran’ın nükleer kapasitesine dair yürütülen müzakerelere de değinen Trump, İran’la bir mutabakat yapma talihlerinin olduğunu düşündüğünü tabir etmiş, “Onlar da bombalanmak yerine muahede yapmayı tercih ederler. Bence bu muahede uzak olmayan bir gelecekte gerçekleşebilir. Ortadoğu’ya bomba yağdırılmadan da bir mutabakat yapabiliriz’ diye konuşmuştu.
