Normal gözle bakıldığında bu bölgeleri fark etmek mümkün değil (zaten özel ekipman olmadan bakmanızı da tavsiye etmeyiz). Fakat ultraviyole ışıkla gözlemlendiğinde, etrafına nazaran daha serin ve seyrek oldukları için bu alanlar karanlık boşluklar üzere görünüyor.
GÜNEŞ’TE NELER OLUYOR?
Şu anki konfigürasyona bakıldığında Güneş’in yüzeyi adeta “bağıran bir yüze” benziyor. Güney yarımkürede devasa bir ağız, kuzeydeyse iki göz halinde koyu lekeler dikkat çekiyor. Her bir “göz” neredeyse Jüpiter büyüklüğünde!
Bu üç dev koronal bölge, Güneş’ten yüksek süratte parçacıklar fırlatıyor. Lakin uzmanlar bu durumun tehlikeli olmadığını belirtiyor. Koronal delikler normaldir ve bu parçacıklar vakit zaman Dünya’nın manyetik alanına çarpıp hafif jeomanyetik fırtınalara yol açabilir. Fakat bu, büyük çaplı bir “güneş patlaması” kadar tesirli olmaz.
Science Alert’te yer alan habere nazaran, İngiliz Meteoroloji Ofisi’nden yapılan açıklamada, güneydeki deliğin pozisyonu nedeniyle Dünya’ya ulaşabilecek parçacıkların tesirinin zayıf ve düşük ihtimalli olduğu vurgulandı.
GÜNEŞ BU ORTALAR ZİYADESİYLE FAAL
Geçtiğimiz haftalarda Dünya, G4 düzeyinde güçlü bir jeomanyetik fırtına yaşamış ve bu fırtına sayesinde kuzey ve güney ışıkları alışılmadık enlemlerde bile gözlemlenmişti. Güneş şu anda çok faal bir döngünün doruğundan yeni çıkıyor ve bilim insanları, önümüzdeki aylarda daha fazla sürpriz bekliyor.
