144 sayfalık mukavelede Türkiye’nin yer aldığı kısımlar dikkat çekti. Metinde Türkiye, “NATO içinde değerli bir stratejik ortak, Avrupa Birliği’nin (AB) komşusu ve Ortadoğu’da tesirli bir aktör” olarak tanımlanırken, kurulacak hükümetin güvenlik siyasetlerinden göç idaresine, jeopolitik sınamalar karşısında Türkiye ile birlikte hareket etmek istediği kaydedildi. AB üyeliğine aday ülkelerin durumlarına değinilirken de Türkiye ile ilgili olarak, “AB ile Türkiye ortasındaki münasebetler özel stratejik değer taşımaktadır” tabiri yer aldı.
Öte yandan kontratta göç ve ahenk bahislerinde alınan kararlara da yer verildi. Buna nazaran sistemsiz göçün önlenmesine yönelik olarak bir müddettir uygulanan kara hudutlarındaki kontrollere devam edilecek. Dış hudut müdafaa sistemi kurulana kadar bu uygulamanın süreceği belirtildi. Ayrıyeten ülkede kalma müsaadesi bulunmayanların toplumsal yardımları da kısıtlanacak.
