60 yıllık büyük aşkı artık yalnızca müziklerinde yaşayacak… Birinci gerçek sevgilisiydi… 18 yaşından beri yalnızca onu sevmişti
Bu yüzden de bu kadar uzun mühlet hayatı paylaştığı eşini yitirdiğinde kolu kanadı kırılmış üzere hisseder… Güya vücudundan bir modül eksilmiş duygusu uzun mühlet yüreğini yakar.
Tıpkı ünlü müzikçi Dolly Parton üzere…
GÖZLERİ DOLU DOLU OLDU
Country müziğin en renkli simalarından biri olan Parton, geçtiğimiz 3 Mart’ta kocası Carl Dean’ı kaybetti. Tam 60 yıldır evli olduğu kocası ölünce de Dolly Parton güya vücudunun bir kesimini kaybetmiş üzere oldu.
Her ne kadar sıhhati bozuk da olsa artık 82 yaşına da gelmiş olsa kocası Carl Dean olmadan hayata alışmak zorunda ünlü müzikçi.
Kocasının vefatından sonra birinci sefer bir röportaj verdi Dolly Parton.
Savannah Guthrie ile konuşan Parton, kocasının vefatından sonra zorlandığını saklamadı. “İnsanlar bu mevzuyu gündeme getirdiğinde çok duygusallaşıyorum” diye konuştu Parton. Akabinde da kelamlarını şöyle sürdürdü: “Ama biz 60 yıldır birlikteydik. Ona 18 yaşımdan beri aşıktım.”
Ünlü müzikçi bütün bunları söylerken gözleri dolu dolu oldu, gözyaşlarını zahmetle tuttu.
‘BÜYÜK AŞKLAR KALPLERDE VE MÜZİKLERDE YAŞAR’
79 yaşındaki Parton, röportajda kocasının vefatından sonra kendisine takviye veren, fizikî olarak yanında bulunamasa da bildiri gönderen herkese teşekkür etti. “Dünyanın dört bir yanından aldığım çok sayıda kart, mektup ve çiçekler için müteşekkirim” diye tamamladı kelamlarını.
Sonra da onca acısının içinde küçük bir espri yapmayı da ihmal etmedi: “Carl’ın bu kadar ünlü olduğunu bilmiyordum.”
Dolly Parton kocasını kaybettiği mart ayında Instagram hesabından yaptığı paylaşımda “Ben Carl’a 18 yaşımdayken aşık olmuştum. Tam 60 manalı ve bedelli yılı bir arada geçirdik” diye yazmıştı.
Parton yeni müziği If You Hadn’t Been There’i (Eğer Sen Orada Olmasaydın) kaybettiği kocası Dean’e adadı.
Parton büyük aşk kıssalarını çok sevdiğini de saklamadı. Bu tıp aşkların hiç bitmediğini kelamlarına ekledi.
Sonra da şunları söyledi: “Bu aşklar hafızalarda ve müziklerde yaşar. O (Carl) her vakit benim hayat öykümün parlayan yıldızı olacak.”
AŞK HİKAYELERİ MASAL ÜZERE: Aslına bakılırsa Dolly Parton ile Carl Dean’in aşk hikayesi sözün tam manasıyla bir masal üzere. Gelin ünlü müzikçiyle 60 yıl evli kaldığı büyük aşkının nasıl tanıştığını, nasıl evlendiğini ve nasıl yaşadığını biraz daha hatırlayalım. Parton ile artık 82 yaşında hayata veda eden kocası Carl Thomas Dean, 1966 yılında evlendiler. O vakitten bu yana da birbirlerinden hiç ayrılmadılar. Çok yıl içinde tek eksikleri ise bir çocuk oldu.
ONU BİRİNCİ DEFA ÇAMAŞIRHANEDE GÖRDÜ
Ünlü çiftin tanışma hikayesi ise nitekim farklı.
Carl Dean, o sırada şimdi ünlü olmayan Dolly Parton’ı Nashville’de bir çamaşırhanede gördü… O sırada takvimler 1964 yılını gösteriyordu.
Parton, yeğenine bebek bakıcılığı yapıyordu. İkisi de çamaşırlarını yıkamak emeliyle bu iş için hizmet veren bir çamaşırhaneye gitmişlerdi o gün.
İşte Carl Dean bu sarı saçlı, gösterişli fiziğe sahip genç kızı orada görünce bir anda sözün tam manasıyla kalbinden vuruldu.
Hatta onun dikkatini çekmek için ona seslenmeye başladı. Bir adım daha ileri gidip daha birinci gün bu hoş genç kıza birlikte gezmeye gitmeyi teklif etti.
BİR HAFTA HER GÜN VERANDADA BULUŞTULAR
Fakat New York Times’a verdiği röportaja nazaran Dolly Parton bu teklifi kabul etmedi. Söylediğine nazaran o devirde bu tehlikeli bir durumdu.
Bunu da şöyle anlattı Dolly Parton “Onunla gezmeye gidemezdim. Bize öğretilenlere nazaran tanımadığımız biriyle bir yerlere gitmek inançlı bir durum değildi. Bu şahıslar sizi art sokaklara götürebilirdi.”
Her ne kadar Dolly Parton onunla gezmeye gitmek istemese de diğer bir şey yaptı. Carl’a “Yarın yeğenime baktığım konuta gel” dedi…
Tabii ki onu içeri almadı. Ancak iki genç Parton’ın bebek bakıcılığı yaptığı meskenin verandasında buluştular.
Carl Thomas Dean, bir hafta boyunca her gün Dolly’nin söylediği üzere o konutun verandasına gitti ve genç kızla buluştu.
BİR HAFTA SONRA ONU AİLESİYLE TANIŞTIRDI
Dean, daha yalnızca bir haftadır görüşüyorlardı ki birinci görüşte beğendiği bu genç kızın elinden tutup ailesinin yaşadığı meskene götürdü. Orada annesiyle ve babasıyla tanıştırdı.
Zaten o noktadan sonra da olaylar kendilerinin bile beklemediği bir biçimde süratle gelişti.
Parton yeniden New York Times’a verdiği röportajda süratli gelişen alakaları hakkında şunları söylemişti: “Carl’ın sonradan bana söylediğine nazaran daha birinci gördüğünde aradığı ve istediği kişinin ben olduğumu anlamış.”
Dolly Parton ile Carl Dean, 1966 yılında evlendiler.
O vakitten bu yana da birbirlerinden hiç ayrılmadılar. Sahiden de evlilik yeminlerini ettikleri gün olduğu üzere ‘hastalıkta sağlıkta’ yeterli günde makûs günde daima birbirlerinin yanında oldular.
DÜĞÜN İPTAL EDİLDİ GİZLİCE EVLENDİLER
Evlendiler evlenmesine ancak işin o kısmı biraz şiddetli oldu.
Dolly ve Carl Thomas Dean iki yıl flört ettiler. Sonra Dean sevgilisine evlenme teklif etti. O sırada Dolly Parton da müzik mesleğinde yükselmeye çalışıyordu. İşte tam da düğün hazırlıkları sırasında Dolly ile Carl’ı kararsız bırakan bid gelişme oldu.
Şarkıcının menajeri Fred Foster ona evlenmemesi gerektiğini söyledi. Parton bu mevzuyu şöyle anlattı: “Bana evlenmememi söyledi. Şayet bunu yaparsam albümün tanıtımı sırasında zorluk çıkacağını ileri sürdü.”
O sırada Carl’ın annesi çoktan düğün davetiyelerini göndermişti bile. Menajerinin bu isteği onun da kalbini kırdı. Sonuç olarak çiftin düğünü iptal edildi.
Yine de bu durum genç aşıkların evlenmesini engellemedi.
Her ne kadar o denli gösterişli bir merasim olmasa da Dolly Parton ile Carl Thomas Dean gizlice evlendiler. Nikahlarında görevlilerle birlikte yalnızca üç kişi vardı. Bunlardan biri de Dolly Parton’ın annesi Avia Lee Owens’tı.
TEK EKSİK ÇOCUK
Böylesine süratli başlayan ve ilerleyen bu birinci görüşte aşk ve evlilik hikayesinde eksik kalan bir detay var: Çiftin hiç çocuğu olmadı.
Parton bu durumu geçen yıl Saga mecmuasına verdiği bir röportajda “Tanrı benim çocuk sahibi olmama müsaade vermedi. Bütün çocuklar benim olsun istedi” diye anlatmıştı.
Müzik dünyasının yıldız ismi, aslında bu durumda biraz da kendisinin tesiri olduğunu gizlemedi. Bu bahiste şunları söyledi Parton “Genç bir çiftken günün birinde çocuklarınız olacağını düşünürsünüz. Lakin bu benim yanıp tutuştuğum bir şey de değildi. Mesleğim vardı, müzik vardı, seyahat ediyordum” diye konuştu ünlü müzikçi.
Sonra da daha değişik bir detaya değindi. Şayet bugün, dünyanın şu halinde çocuk büyütmek zorunda kalsaydı büyük tasa içinde olacağını itiraf etti.
Bu mevzuda şöyle konuştu ünlü müzikçi: ” Şayet çocuklarım olsaydı onlarla birlikte meskende otururdum. Eminim ki onlar için ölesiye telaş duyardım. Bütün bu olanlara baktığımda bu dünyaya çocuk getirmekten nefret ederdim.”
Her ne kadar çocuk sahibi olmasa da bunun çocuklarla teması olmadığı manasına gelmeyeceğini kelamlarına ekledi Parton.
ÇOCUKLARA 220 MİLYON KİTAP BAĞIŞLADI: Ailesinde kız ve erkek yeğenleri olduğunu söyleyen Parton, dünyanın dört bir yanındaki çocuklar için de çok kıymetli bir adım attı. 1995 yılında kurduğu Imagination Library (Hayal Kütüphanesi) isimli teşebbüs aracılığıyla dünyanın farklı yerlerine toplam 220 milyon kitap bağışladı. Dolly Parton çocuk hususuyla ilgili olarak şunları da kelamlarına ekledi: ” Her vakit derim ki İlah benim çocuk sahibi olmama müsaade vermedi. Zira bütün çocukların benim olmasını istedi…”
